Selim'in Diş Buğdayı 1. Yaşımız ve Doğum Hikayemiz Selim'in Gymboree Günlüğü >

30 Ekim 2013 Çarşamba

Annelik zor zanaat

Bu aralar o kadar fenayım ki bunu Selim'e yansıttığım için de kahroluyorum. Çocuk büyütmek gerçekten çok zor ve çok büyük sabır gerektiriyor. Yorgunluk, sıkıntı falan derken insan bazen kopma noktasına geliyor. Sanki el kadar çocuk anlayacakmış gibi de sesimi yükseltiyorum. Sonra daha kötü oluyorum, ben kötü anneyim niye bağırdım çocuğumu üzdüm diye içim içimi yiyor.

Mesela bugün gerçekten zor bir gündür benim için. Saniye yerinde durmadı desem yeridir yani. Uyuduğu 2 saatlik öğlen uykusu haricinde enerji tavan bir haldeydi resmen Selim. Öncelikle bir kavanoz pekmezi yere düşürerek başladı güne. Halimizi siz düşünün. Derken çok uykusu geldiği için dalana kadar ağlama krizi. Sonra oto koltuğuna kusma vakası. Tempomuz baya yüksekti bugün. Çocuğumun hakkını yemeyeyim uyku ve yemek düzeni gayet düzgün, doğduğundan beri herşeyimiz saatli. Birde öyle olmasa ne yapardım bilemiyorum. 

Çocuğunu tek başına büyüten, evi bal dök yala kıvamında olan, saçlar fönlü, makyajlı supersonik anneler gerçekten var mı bu dünyada? Bunu o kadar çok merak ediyorumki. Şayet varsa anormal olan benim demektir. Bu saydıklarımın hepsinin bir arada olması tamamen hayal bana. 

Peşpeşe çocuk doğuranlar ise tamamen kutsal varlıklar benim için. Ben şu anda hiç ama hiç düşünmüyorum. Büyük de konuşmak istemiyorum ama Allah gerçekten isteyene versin. Dünyanın en güzel duygusu, her isteyen tatsın inşallah. Selim'i büyütüp tam herşeyi yoluna koydum derken sil baştan yapacağımı düşünemiyorum bile. Belki de ileride bu sözlerim için pişman olacağım ama şu an ki duygularım aynen böyle.

Sende çok ama çok özür diliyorum kuzucuğum bugün için. Annen biraz gerildi sanırım, yarın çok güzel geçecek birgün bizi bekliyor inşallah. 
Şimdi sen mışıl mışıl uyu sabaha kadar...

3 Ekim 2013 Perşembe

Süt Maceramız

Dünya Emzirme Haftası sebebiyle bu yazım da emzirmek ve anne sütü ile ilgili. Ben bu mucizevi duyguyu yaşayamamış annelerden biriyim sütüm olduğu halde. Maceramız hastahanede başladı. Selim'i yanıma getirdiklerinde kuzucuğum bir türlü göğsümü tutmadı. Hemşirelerin denemeleri, büyüklerin tecrübeli hiçbiri işe yaramadı. Sonra pompa ile sütümü sağdık ve çıkan azıcık şeyi kuzuma içirdik. Ama ben onun hiç yetmeyeceğini düşünmüştüm. Sonradan bebek hemşiresinden öğrendiğim kadarıyla bebekler doğumdan sonra kendilerini beslenmeden 48 saat idare edebilecek depoya sahipmişler. Olsun bunu bilmek de anne yüreğimi avutmadı, yavrumun aç olduğunu düşündüm. 2 gün boyunca denemelerimiz devam etti fakat biz ancak biberonla verebildik.

Eve gelir gelmez de hastahane tipi bir pompa kiraladım. İlk günlerin psikolojisi, lohusa halleri derken kendimi bir inekten farksız hissediyordum. Sezeryanla doğum yaptığım için hareketlerim kısıtlıydı, zaten bebeğimle ilgilenemiyordum. Ancak süt sağma işinden sorumluydum ben. Çok şükür ki sütüm birkaç gün içinde fazlalaştı. Bir yandan sağmaya devam ederken, her beslenme öncesi de emzirmeye çalıştım bebeğimi ama nafile. Eve gelen bebek hemşiresiyle bile başaramadık. Ve ben bir ay sonra pes ettim ve tamamen sağarak vermeye başladım. Gerçekten çok zor ve meşakkatli bir süreçti. Gece gündüz demeden pompayla sıkı bir ikili olmuştuk. Her an heryerde tedarikli olmak zorundaydım, stoğumuz her zaman olmalıydı.

Bazı geceler stoksuz kaldığım oldu, hatırlamak bile istemiyorum. Neredeyse tüm gece sağmaya çalıştığım olmuştu ki Selim uyanmadan önce azıcık da olsa sütüm olsun diye. Çıkan miktarı görmek gerçekten sinir bozucu oluyordu, aman sütüm az mı geldi, yeter mi acaba, stok var mı soruları kafamı tırmalıyordu. Bir keresinde stoğum yoktu, eve geldim süt sağmaya. Pompa aniden bozuluverdi. Allahtan yakınımızda bir avm var, koştur koştur gidip yeni pompa almıştım. Eskisini servise yollayıp da beklemek gibi bir lüksüm yoktu çünkü. O kadar çalışmaya bir tak demişti tabi pompa. Gene de çok ama çok memnun kaldığım bir ürün olmuştu; Philips Avent'in elektronik pompası.

Bu maceraya ek gıdaya başlayana kadar devam edebildik. Ne zaman ki ek gıdaya geçtik, ben daha az sağmaya başladım. Zaten o kadar bunalmıştımki bu süreçten, biraz da ben sebep oldum sanırım sütümün bitmesine. Daha az sağmaya başlayınca süt de yavaş yavaş azalmaya başladı ve sonunda bitti. Ama yine de ilk 6 ay bebeğimi anne sütüyle besledim ve şu anda mama ile devam ediyoruz.

Emek isteyen bu süreci yine de alnımın akıyla tamamladığıma inanıyorum. Ve emziren annelerimize bol sütlü günler diliyorum.

Special design for Selim'li Zamanlar by GeCe