Selim'in Diş Buğdayı 1. Yaşımız ve Doğum Hikayemiz Selim'in Gymboree Günlüğü >

8 Nisan 2013 Pazartesi

İlk yılların hikayesi

Geçtiğimiz cumartesi günü "anneysen" in düzenlediği çok güzel bir etkinlikteydik. Öncelikle davetleri için çok teşekkür ediyorum. Bize yeni projelerinden bahsettiler ve arkasından EKS Mutfak Akademisi şefleriyle beraber mutfağa girdik.

Projenin ismi "ilk yılların hikayesi". Bebeğimizin anne karnına düştüğü andan 2 yaşına gelinceye kadarki süreyi içeren bir zamanı kapsıyor bu hikaye. Yani ilk 1000 günü.

Prof. Dr. Benal Büyükgebiz' de bizlerleydi o gün, ve çok yararlı bilgiler öğrendik. Doğru bildiğimiz yanlışlar, kahvaltı öğünü, suyun önemi ve obezite üstüne bize çok faydalı şeyler anlattı Benal Hanım.


Size aldığım notlardan paylaşmak istediklerim var;

Öncelikle ne çok doğru bildiğimiz yanlış varmış bunu birkez daha farkettim. Demir yönünden çok zengin zannettiğimiz pekmez ve ıspanak, hiçte sandığımız gibi değillermiş. Pekmez, doğal bir tatlandırıcı olarak kullanılabilir. Ve magnezyum,kalsiyum içeriği bakımından da zengin bir besin. Ispanak ise tamamen bir "temel reis efsanesi" diyor Benal Hanım. Bir başka halk arasında yanlış bilinen şey ise yoğurtla beraber ıspanak yendiğinde demir emiliminin az olduğu. Halbuki değişen birşey yok, üstelik yanında yoğurt yediğimiz zaten kalsiyumda almış oluyoruz.
Bitkisel kaynaklı besinler bazen demir emilimi açısından etkilenebilirlermiş, fakat hayvansal kaynaklı bezinlerdelki demir emilimi etkilenmezmiş.

Bir de şu her derde deva sandığımız bıldırcın yumurtası. Zaten görsel olarak da baktığımızda küçücük yumurtadan ne bekleyebilirizki aslında. 4 tane bıldırcın yumurtası ancak 1 tavuk yumurtasına eş değer olabilirmiş.

Gelelim kahvaltı öğününe. Bazen bir yumurta veya bir dilim kek ile içilen bir bardak süt de öğün olabilir. Çocukları sık boğaz etmemek bazen biraz esnek bırakmak gerekir.

Ve çoğu zaman unutulan su. Başta biz büyükler olmak üzere çocuklarımıza da su içme alışkanlığını edindirmemiz gerekir. Sular herzaman miniklerin erişebileceği yerlerde olmalı. Susadığı zaman gidip kendisi içebilmeli.

Biz büyükler nasıl az sevdiğimizi az, çok sevdiğimizi çok tüketiyoruz. Çocuklarımızında bizden hiçbir farkları yok, ve onları yemek istemedikleri şeyler için zorlamamalıyız.

Sofrada herzaman beraber yenmeli. Eğer çocuk sofraya gelmiyorsa onu zorlamamak gerek ve anne-baba olarak biz yemeğimize devam etmeli, gülüp eğlenmeliyiz. Sofraya gelmeyen çocuk ise bizi duyup neler kaçırdığını fark etmeli. Daha sonra kendi zaten sofraya gelmek isteyecektir.

Hiçbir besin zehir değil ve mucize besin yok.

Anneysen, SMA ve Benal Büyükgebiz'in işbirliğiyle yapılan "büyüme çiçeği" adlı bir uygulama da var. "www.buyumecicegi.com" adresi üzerinden çalışıyor. Çocuğumuzun bazı bilgilerini girdikten sonra önümüze çıkan tabloda çocuğumuz zayıf mı, şişman mı, uzun mu, kısa mı, yeterli protein ve enerjiyi kazanıyormu hepsiyle ilgili detaylı bilgilere ulaşabileceğiz.

Ve gelelim işin mutfak kısmına. Gerçekten eğlenceliydi ve çok güzel vakit geçirdik. Önce pişirdik, sonra da afiyetle yedik.



Ve işte sonuç;

4 yorum:

MÜGE KÖKLÜ ATİK dedi ki...

Wuuuu ne güzel eğlenmişsiniz :))))

Unknown dedi ki...

Hep beraber cnm:))

Unknown dedi ki...

Tuğçe ile elimizden geleni yaptık valla çok ta güzel oldu dimi Tuğçe'cim ellerimize sağlık :) Çok eğlenceli bir etkinlikti.

Unknown dedi ki...

Gerçekten çok güzel birgündü, yemeklerimizde harikaydı. Ellerimize sağlık:))

Yorum Gönder

Special design for Selim'li Zamanlar by GeCe