Selim'in Diş Buğdayı 1. Yaşımız ve Doğum Hikayemiz Selim'in Gymboree Günlüğü >

22 Şubat 2014 Cumartesi

Artık Okullu Olduk

Bizim için yeni bir dönem başladı. Kuzucuğum artık okullu oldu. Haftanın 3 günü oyun grubuna başladı.

Aslında 6 aylıktan beri anne-bebek oyun grubuna Gymboree'ye gidiyorduk. Şimdi ise ben katılmadan kendi başına vakit geçiriyor. 

Etrafımızda çok fazla yaşıt arkadaşları yok Selim'in. Sürekli ailesiyle vakit geçirmesindense istedim ki biraz daha sosyallik kazansın ve çocuklarla vakit geçirsin.

Neredeyse 1 ay olacak Selim anaokulu öğrencisi olalı:) Herşey çok güzel başladı, şükür ki öyle de devam etti. Öğretmenleri çok ilgili, Selim'de onları sevdi. Orada gerçekten güzel vakit geçirdiğini düşünüyorum. 

Bir sürü branş dersleri var; sanat, müzik, yoga, bale, ingilizce gibi. Hepsinin öğretmenleri farklı, derslerine göre materyaller kullanıyorlar. Selim başta branş derslerini yadırgayıp oyuncak oynamak istese de şimdi hepsine alıştı ve katılım gösteriyor. 

Sofra kültürüne alışması ve kendi kendine yemek yeme becerisinin artması için öğlen yemeklerini de yiyor okulda. Önce meyve saatleri var, daha sonra da öğlen yemeklerini yiyorlar. Evde masanın üstüne çıkan çocuk, okulda arkadaşlarıyla beraber masada oturarak yemeğini yiyor. Tüm garezi bana sanırsam:)) 

Okul bitiminde almaya gidiyorum ve boynuma öyle bir sarılıyor ki dünyalar benim oluyor... Yaşı küçük diye çok düşündüm ama bunu da oğlum için yapıyorum. Evde de beraber çok güzel vakit geçiriyoruz ama çocuklarla oynaması, kaynaşması, sosyalleşmesinin ona çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum. 

İnşallah ileride de okulunu seven, başarılı, çalışkan bir öğrenci olur kuzucuğum...
 
Fotoğrafısız bir yazı tabiki olmaz:) 

Okula hazırlanmış çalışkan öğrenci;


Faaliyet sergisi;


Öğretmenleri ve arkadaşlarıyla meslekler kostüm partisi vardı;



İngilizce dersinden bir çalışma;



Öğlen yemeğinde;







19 Şubat 2014 Çarşamba

Morhipo Alışverişim

#fikirdenklerdeniyor projesi altında Morhipo'dan güzel bir alışveriş yaptım oğlum için. İlgisini çekeceğini düşündüğüm yapboz ve suluk aldım Selim'e.

Morhipo zaten sürekli takip ettiğim bir alışveriş sitesiydi, fakat daha önce hiç alışveriş yapmamıştım. Sitenin mobil uygulamasını çok beğendim. Çok hızlı, arada takılma yapmadan ürünler sergileniyor. Menüsü kolay, ürünlere kolay ulaşım sağlamamıza yardımcı. Kendi içinde ürün gruplarını kategorize etmişler. Ben alışverişimi "Anne Çocuk" bölümünden yaptım. 

Ürünlerimin bana gelmesi taahhüt edilen süreyi geçti. Fakat diğer alışveriş sitelerinin aksine Morhipo bu gecikmeyi telafi etti. Ödediğim kargo bedeli değerinde bana hediye çeki tanımladı. Kargo ücreti ne kadar cüzi bir miktar olsa da, bu gecikmeyi önemsememezlik yapmamaları çok hoşuma gitti. Sürekli internetten alışveriş yapan birisi olarak ilk defa böyle bir uygulamayla karşılaştım. Bence bu çok önemli alışveriş yapanlar için. 

İşte Selim için Morhipo'da seçtiklerim;






6 Ocak 2014 Pazartesi

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN A İLE PLATFORMU ( ÜYÇAP )


Ülkemizde üstün yetenekli çocuk olmak şans mı, şanssızlık mı ve biz kimiz?
Biz üstün yetenekli çocuk annesi olan 2 anneyiz. Üstün yetenekli çocuk yetiştirmenin keyifli anlarının yanında hiç de azımsanmayacak zorluklarını yaşayan kişiler olarak diğer annelere yardım etmek, bilgi paylaşımında bulunmak, sorunlarımıza çözüm bulmak amacı ile bir aile platformu oluşturmaya karar verdik.

Peki neden?
Nüfusumuzun % 2 si “üstün yetenekli “ kişilerden oluşuyor fakat buna karşı ülkemizde üstün yetenekli öğrencilerin eğitimine yönelik çok az şey yapılıyor.”Farklı” olan bu çocuklar doğru anlaşılmadığı ve doğru yönlendirilmediği takdirde çoğu zaman tembel, anormal,yaramaz ,dikkatsiz ve ya yeteneksiz damgası yiyerek eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalabiliyor. MEB yeni düzenlemeler ile üstün yetenekli çocuklara destek eğitimi yapacağını belirtse bile, destek eğitim odalarında ve okulların mevcut kadrolarında sıkıştırılmış eğitimler yeterli olmuyor. Buna ilave olarak da resmi kurumlardan gerekli desteği bulamayan veliler çoğu zaman başvurdukları özel kurumlardan da maddi ve manevi zarara uğrayabiliyorlar. Bunu bizzat deneyimlediğimiz gibi birçok velinin de aynı durumda olduğunu üzülerek görüyoruz.Bazı velilerin memnun kaldığı üstün yetenekli çocuklara hitaben yapılan atölye çalışmaları ise genellikle çocuklar için yeterli olmamaktadır. Üstün yetenekli çocuklar için gerekli olan müzik, sanat ve spor alanlarında ise eğitim yok denecek kadar azdır. Facebook grubumuzda üyelerimiz sık sık çocuklarının eğitimlerinde yaşadığı sıkıntıları paylaşmaktadır.Aşağıda bununla ilgili 2 örnek mevcuttur.

Bir grup üyemiz çocuğu ile ilgili şu durumu paylaşmıştır:

Bizim için ödev tam bir kabus.Bu günümüzden örnek vereyim. Sabah elinde 100 adımda bilim kitabıyla kahvaltıya oturdu. Kahvaltı sonrasında “zihni sinir projeler” kitabını büyük bir keyifle inceledi. Bir proje de kendisi çizdi. Basket kursuna gitti. Geldiğinde çok yorgun olduğunu ödev yapamayacağını söyledi, ancak bu esnada icatlar kitabını okudu. Elinde bir kağıt kalem fizik kimya birleşiminden iki proje daha çizdi. Ödevini hatırlattıkça başka başka kitaplar okudu. Sonrasında ikna oldu tek işlem yapmadan matematiği kafasında çözerek sonuçlarını yazdı. İşlem yap oğlum dediğimde tepki gösterdi. Okuldaki mutlu bir anınızı yazın ödevine yok yazdı. Enerji tasarrufuna ilgili ödeve kimyasal formüller kullanarak şekiller çizdi su olmazsa karbondioksit olur kuraklık olur anlamına gelen bir proje çizdi vb…En büyük problemimiz yazı yazmak .Okula düz yazı yazmayı bilerek gitti. El yazısınaöğretmeni tarafından zorlandı, tepki gösterdi. Öğrendi ama yazı yazmayı bıraktı. Ödevleri gereksiz tekrarlar olarak görüyor ve sınıftada yazı yazmayı reddediyor. 10 kıta İstiklal Marşı ezberle ödevini çok sevdi ezbere biliyordum dedi. Tüm kıtaların anlamlarını araştırdı özenle,bir çıktı alıp çantasına yerleştirdi. Osmanlı devletini kimler yönetiyordu sorusuna padişah vezir ve sultanlar yanıtını verdi. Sultanlar kelimesini bir türlü kaldırtamadım, o zaman kadın ya da hatunlar diyebiliriz dedi. Bugün ödev okuması gereken boz sıpa kitabını okumayı red etti. Yatarken rahatsız oldu birlikte tiyatrolandırarak okuyalım dedi. Bütün kitabı bana okuttu. Ödevlerinin bitmesinin rahatlığı ile uyudu.
Diğer bir grup üyemiz anaokulunda yaşadığı şu durumu paylaşmıştır:
Oğlum 2 yaşında kendince resim yapmaya başladı. Ancak renkleri ögrenmek konusunda inatçıydı. Sürekli siyah boya kullaniyordu. Renkli yapmasını istedigimde kabul etmiyor bildigini okuyordu. 3,5 yasinda yuvaya gönderdim. 3 gun sonra eve geldiginde yuvaya gitmek istemediğini, yuvada kurallar olduğunu onun özgürlük istedigini söyledi. Ozellikle resimlerinde renk kullanmasi icin baskı yapıldığını fakat bunu istemediğini belirtti. Ben de öğretmenleriyle konuştum, oğlumun surekli siyah tercih ettigi icin (giysileri için de gecerliydi) depresif olmasindan endise ettiklerini soylediler. Ama hayir oğlum mutlu bir cocuktu. Ben renk konusunda israr edilmemesini istedim. Zor da olsa format dışı uygulamayi kabullendiler. Gerci farketmeyecekti, oğlum kararlari konusunda dirençlidir daima.  Sonuc olarak siyah boyayla yapilan ciziktirmeler yavas yavas muhtesem kara kalem tablolara dönüştü. Halen renk kullanma konusunda hevessiz olsa da özellikle Van Gogh tablolarini taklit etmekten keyif aliyor.”
Bu 2 örnekde de velilerimiz çocukları için uygun yolları kendileri bulmuşlardır. Bazı çocuklarımızın aileleri ise uygun yolları bulamamakta, sonuç olarak okulda uyumsuzluk yaşayan çocuğun tasdiknamesi verilerek okuldan uzaklaştırılmaktadır. Ne kadar acıdır ki geleceğimiz için bu kadar önemli olan potansiyeller anlaşılamadıkları için harcanmaktadır.Aile ve çocuk hak ettiği eğitimi alamadığı gibi çoğu zaman okul idaresi tarafından kötü davranışa maruz kalmaktadır.
Hedefimiz
Üstün yetenekli çocukların ailelerini bu konuda bilinçlendirmek.  Bu şekilde ailelerin eğitim süreçlerine daha etkin katılımını sağlamak, donanımlı , yetkin anne-babalar olabilmelerine imkan vermek bununla birlikte verimli, sağlıklı, mutlu ve kendini gerçekleştirebilmiş çocuklar yetiştirmek.

Çocuğumuza zeka testi yaptırdık ve üstün yetenekli çıktı, şimdi ne olacak?
İşin bundan sonrası gerçekten zor, çünkü bu konuda velilerin kafası oldukça karışık. Biz de tam  bu alanda ailelere uzmanlarımızla ve deneyimlerimizle yardımcı olmak istiyoruz.

Neler yapacağız?
Şubat ayında ilk veli toplantımızı gerçekleştireceğiz. Uzman sunumunun ardından veli sıkıntıları, eğitim süreçlerinde yaşanan zorluklar vb. aklınıza gelebilecek her türlü konuda veli paylaşımları olacaktır. Velilerimizin sorduğu sorular uzman tarafından cevaplanacak ve deneyimler paylaşılacaktır. Toplantılarımız tüm anne-babalara açık ve ücretsiz olacak,isteyen herkes katılabilecektir. Çocuğuna test yaptırmış olan anne babaların yanında bu konuya ilgi duyan, çocuğuna test yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız olan veya sadecedestek vermek isteyen diğer anne babaları da toplantımıza bekliyoruz.
Thomas JEFFERSON’un dediği gibi “en büyük eşitsizlik , eşit olmayanlara eşitmiş gibi davranmaktır”.
Üstün yetenekli çocukların topluma faydalı insanlar olabilmeleri için bilinçlenmiş ebeveynlere ve üstün yetenekli çocuklara uygulanan özel eğitime ihtiyaç vardır. Bu aynı zamanda anayasal bir haktır. Bu oluşumda bize destek olmak isteyenleri mutlaka facebook grubumuza üye olmaya davet ediyoruz.  Yaşamı farklılıkları ile kabul eden herkesin desteğini bekliyoruz, sevgilerimizle…

www.uycap.com
Twitter: uycap

23 Aralık 2013 Pazartesi

Tavada Kolay Pizza



Haftasonları falan insan yemek yapmak istemez ya bu tarifi tam da öyle bir zaman da yaptım. Kurtarıcım oldu, bayılarak yedik. Herkese de tavsiye ederim, o kadar pratik ki. Çok kısa bir zamanda mis gibi ev pizzanız hazır oluyor. Çocuklara da çok rahat yedirebilirsiniz, hoşlarınada gider eminimki.
Gelelim tarife;

Hamur için;
1 yumurta
3 yemek kaşığı yoğurt
1,5 yemek kaşığı sıvıyağ
1,5 su bardağı un
1/2 pk kabartma tozuMerhaba,
1 çimdik tuz

Malzemelerimizi bir kapta yoğuruyoruz. Daha sonra yağladığımız tavaya hamurumuzu yayıyoruz. Hamur çok kalın olmamalı, tava seçiminiz ona göre olmalı. Hamurun üstüne sulandırdığınız salçayı veya ketçabı sürebilirsiniz. Pizza malzemeleri tamamen size kalmış. Ben üzerine sucuk, zeytin ve bolca kaşar koydum ve kekikle lezzetlendirdim. Kekiği çok yakıştırıyorum denemenizi tavsiye ederim. 
Daha sonra kapağını kapadığımız tavamızı kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz. Hamur çok çabuk pişiyor, o yüzden ara ara altını kontrol etmelisiniz ki yanmasın. Üst malzemeninde piştiğini göreceksiniz, hamurunuz da pişmişse pizza hazır demektir. Afiyetle yiyebilirsiniz.


 

Special design for Selim'li Zamanlar by GeCe